5 Gün
GÜNCEL TURLAR
50 kişiler
Karadeniz
Belirlenen saatte Trabzon’dan hareket ederek sabah saatlerinde Unesco Dünya Mirası listesine alınan, eski Türk ahşap mimarisini yansıtan evleri görebileceğimiz Eski Safranbolu’ya ulaşıyoruz. Sabah kahvaltımızı ekstra olarak aldıktan sonra Türklerin ve Rumların ortak yaşantısının izlerini taşıyan müze kent Safranbolu gezimize başlıyoruz. Hükümet Konağı’nın ve Saat Kulesinin bulunduğu Kale Mevkiini Hıdırlık Tepesinden fotoğrafladıktan sonra hiç bir evin diğerinin görüşünü kısıtlamadığı ve ne kadar düzenli bir şekilde konumlandırıldığını görme fırsatımız olacaktır. Safranbolu’nun ruhunu yansıtan sokaklardan geçerek semerciler, manifaturacılar, demirciler, bakırcılar çarşılarını panoramik Cinci Hanı ve Hamamı, Köprülü Mehmet Paşa Camiini ve avlusundaki Güneş Saatini geziyoruz. Evleri ve lokumlarıyla meşhur Safranbolu’da en güzel gezi evi olan Kaymakamlar Konağı’nı gezerken geçmişe bir yolculuk yapacağız. Tarihi kentin meşhur imren lokumcusundan bilgi alırken aynı zamanda lezzetli lokumlarından tatma, çikolata müzesi ziyatereti ve alışveriş imkânı buluyoruz. Gezimizi tamamlayarak çam, meşe ve söğüt ağaçlarının yola eğilerek sanki bir tünel oluşturduğu yollardan geçerek Amasra’ya doğru yol alıyoruz. Fatih Sultan Mehmet’ in “Lala, Lala Çeşm-i Cihan dedikleri bu mu ola (Dünya’nın Göz Bebeği)” sözleri ile ün kazanan güzel Amasra’ya ulaşıyoruz. Öğle yemeğimizi deniz kenarında bulunan balık restoranında, balık ve meşhur Amasra Salatası ile alıyor ve Amasra’yı gezmeye başlıyoruz. Cenevizliler döneminden kalma Amasra Kalesi, Bizans döneminden kalma, kiliseden çevrilme Fatih Cami ve Kale Mescidi, Boztepe, Kemere Köprüsü, çekiciler çarşısı gezilerinden sonra akşam yemeği ve konaklama için otelimize doğru yola çıkıyoruz.
Sabah otelde alınan kahvaltı sonrasında, ilk olarak ve bölgede bulunan kanyonlar arasında özel bir yeri olan Safranbolu’ya su getirmek amacıyla Tokatlı Kanyonu üzerine inşaa edilen 116 metre uzunluğundaki İncekaya Su Kemeri’ni görüyoruz. Tokatlı Kanyonu üzerindeki bu eşsiz tarihi yapıyı fotoğrafladıktan sonra kanyonun devamında 80 metre yüksekliğe kurulmuş olan Kristal Cam Teras’ı ziyaret ediyoruz. Safranbolu'nun muhteşem doğası eşliğinde farklı bir tecrübe yaşayarak yürüyüşümüzü burada sonlandırıyoruz. Yapımı yeni tamamlanan 3 km. uzunluğu ile dünyanın sayılı yürüyüş yollarından birine varıyoruz. Tamamen ahşap ve çelik kullanılarak yapılan yol Horma Kanyonu güzelliği ile doğaya saygılı ve görsel olarak da çok güzel olan bu kanyonda yaklaşık 2 saatlik yürüyüşün sonunda Ilıca Şelalesine varıyoruz. Yürüdüğümüz kanyonun suyu ile beslenen şelalede serbest zaman veriyoruz. Yaklaşık 15 metre yükseklikten dökülen şelalenin önündeki doğal havuzdaki keyifli dakikaların ardından yolumuza Bolu Yedi Göller e gitmek üzere devam ederken yol güzergahımızda ekstra öğle yemeğimizi alıyoruz. Bizleri bekleyen minibüslerle, ekstra turlar kapsamında güzel manzaralar eşliğinde Yedigöller’de, Sazlı göl, İnce göl, Küçük göl, Deringöl, Büyük göl, Kuru göl ve Serin göl’ ü görüyor ve gökkuşağı renklerini andıran rengârenk ağaçlarla kaplı bu ortamda keyifli saatler geçiriyoruz. Rehberimizin belirlediği saatte buluşarak, otelimize doğru yola çıkıyoruz
Sabah otelde alacağımız kahvaltı sonrasında, Abant Gölü’ne ulaştığımızda, meşe, köknar, dişbudak, çam, kavak, kayın ve gürgen ağaçlarının, dağ çiçeklerinin, meyveli bitkilerin arasında huzur bulacağınız ve bol bol oksijen soluyacağınız bu ortamda yürüyüşlerimizi gerçekleştiriyoruz. Her mevsimde ayrı güzelliğe sahip olan Abant Gölü’nde, muhteşem doğa manzaralarını fotoğraflarımıza ekleyip, Gölcük Gölü’ne hareket ediyoruz. İnternette ve sosyal medyada gördüğümüz o meşhur evin bulunduğu yer olan doğa cenneti Bolu Gölcük Gölü’nde, eşsiz göl ve doğa manzaralarını izleyebileceğimiz seyir teraslarında fotoğraflar çekip, yürüyüş parkurlarında gezintiler yapıyoruz. Gezimize ara vererek öğle yemeği için mola veriyoruz (ekstra). Yemyeşil ağaçlar ve ağaçların göle verdiği renk ile seyre doyum olmayan güzellikler içerisinde geçireceğimiz keyifli zaman sonrasında, Osmanlı döneminden kalma eserleri kadar tavuk çiftlikleriyle de nam salmış olan Mudurnu’ya varıyoruz. Osmanlının ilk dönem eserlerinden olan Yıldırım Beyazıt Camii ve Hamamını geziyoruz. Bu gezilerin ardından bölgedeki Rumlardan etkilenerek yapılan Armutçular Konağı’nı dışardan görüyoruz. Mudurnu’daki gezimizi bakırcılar ve eski çarşıları gezerek tamamlayarak Trabzon'a doğru yola çıkıyoruz.